Dünyanın en çok turist çeken popüler şehirler listesinin ilk sıralarında yer alan Paris denilince akla “Eyfel kulesi ile aşk, moda ve parfüm” gelir.
Amsterdam’dan Paris’e hızlı tren ile 3,5 saatte ve 160 Euro ücret ödeyerek gelmiştim. Dört günde iki Avrupa şehrini sığdırmaya çalışınca, zaman çok önemli idi ve paraya kıymıştım, ama bu seyahati 49 Euro’ya EasyJet gibi ekonomik uçuş firmaları ile yapılabileceğini çok sonraları yaşayarak öğrendim. Peki Paris bir haftasonu gezilebilir mi, nereler görülür ?
Hızlandırılmış ve pratik Paris turuna günlük geçerli metro kartı alarak başlayabiliriz.
Paris’de metro: Her ne kadar Avrupa şehri olsa da metroyu gecenin geç saatlerinde kullanmayın. Günlük metro kartı alarak 24 saat boyunca otobüs ve metro hatlarında sınırsız kullanabilirsiniz. Turistik bölgeler birbirine yakın mesafede ancak zaman bizim için önemli o nedenle metro ile hızlandırılmış bir Paris turunu iki güne sığdırabilirsiniz.
1-Eifelle Kulesi: Sabah erken saatte metro ile Eifelle geldik, kuleye çıkmak için saatlerce beklemek istemiyorsanız erkenden gelip sıranın başlarında yer bulabilirsiniz, aksi halde kuyruk gün ortasına doğru metrelerce uzuyor. Eifelle’e çıkmak harika bir duygu, tüm Paris ayaklarınızın altında. Kuşbakışı ile Paris; yeşil, düzenli ve güzel…
Fransa’nın simgesi ve yıllık 6 milyon ziyaretçi sayısı ile turizm gelir kaynağı olan Eifelle Kulesi, adını tasarımcısı Gustave Eifelle’den alır. Kulenin mimarı ise Stephen Sauvestre’dir. Yapımı 1887-1889 yılları arasında olan kule tamamen metal, dört ayak üzerinde yükselir ve Paris’in her yerinden görünür. Kuleye üç asansörle çıkılıyor. Tepesindeki anten ile 324,8 mt olan kulenin yapımında 18038 parça metal montaj edilmiş, bu yüksek kulenin yapımı sırasında bir işçi dahi hayatını kaybetmemiş. Zaman zaman yaşanan intihar olayları nedeniyle ziyaretçilere açık platformun etrafı tel örgülerle çevrilmiş. Kulenin birinci ve ikinci katında restoranlar, müze, sergi alanı, hediyelik eşya satış noktaları yer almakta.
Kulenin dibinde, arka fonda Eifelle görünecek şekilde klasik Paris fotoğrafı çektirmek adettendir…
2- Sen nehri tekne turu: Sen nehrinde tekne turu yapıyoruz, nehir boyunca sanki Açıkhava müzesi gibi nehrin iki yakasındaki tarihi sarayları, müzeleri ve meşhur Paris Aşk köprüsü ile diğer köprüleri göre göre geziyoruz. Nehir kenarları park alanı, öpüşen koklaşan her yaştan çiftler, sokak müzisyenleri, koşan spor yapan insanlar… Pozitif enerji depoluyoruz nehir turunda. Eifelle Kulesinin hemen karşısından bu tekne turlarına katılabilirsiniz, kısa ve uzun rota olmak üzere iki alternatifi mevcut. Hava güzelse ve vaktiniz de varsa uzun turu almak en güzeli.
3- Noter Dame Kilisesi: 1163- 1345 yılları arasında yapılan kilise Fransız Gotik tarzında olup, renkli camlı gül pencereleri ile Avrupa’daki birkaç kiliseden biri, Unesco Dünya Mirasları arasında. Mütevazi bir yapı.
4- Louvre Müzesi:Sen nehri kenarındaki Louvre Müzesi dünyaca ünlü Mona Lisa’ya ev sahipliği yapıyor. Bu şahane tabloyu görmek istiyorsanız sabahın çok erken vakti gelip bilet almalısınız, aksi takdirde bilet kuyruğu yüz metreyi geçiyor, ben maalesef Mosa Lisa’ yı yakından göremedim. Louvre müzesinin önü de müze gibi : Camdan yapılmış bir piramit, fıskiyeli havuz, heykeller görülesi…
5- Musée d’Orsay : Sen nehri kenarındaki olan müze, eski tren garı içinde. 1900 yılında yapılan bina 1986 yılında müzeye dönüştürülmüş. İçerisinde Gustave Courbet , Paul Cézanne, Claude Monet gibi pek çok ünlü ressamın resimleri de sergilenmekte.
6- Mont Martre Ressamlar Tepesi: Paris’in güzel seyir tepelerinden olan Mont Martre aynı zamanda ressamlar tepesi, metro ile gelip dar sokaklardaki hediyelik alışveriş dükkanlarından önünden keyifle yürüyüp, merdivenleri çıkarak Ressamlar Tepesine vardık. Sacre Coeur Bazilikası ‘nın önündeki merdivenler turistlerle dolu, Paris’i ve Eifelle Kulesini uzaktan izlemenizi ve günbatımını bu noktadan yapmanızı öneririm.
7- Moulin Rouge : Türkçesi ” kırmızı ruj” olan Moulin Rouge ‘da bir gece geçirmek isterseniz yemekli yemeksiz alternatife göre ( min. 170 Euro ) rezervasyon yaptırarak gidebilirsiniz. Yetişkinlere özel, elit erotik şovların yapıldığı Moulin Rouje 1800 ‘lü yılların sonunda yapılmış ve dünyada bir çok klube ilham kaynağı olmuş. Ben sadece dışında fotoğraf çektirebildim… Moulin Rouge, Montmartre bölgesinde, Ressamlar Tepesinden inişte yürüyerek gidebilirsiniz.
8- Şanzelize Bulvarı: Fransızcası “Avenue des Champs-Élysées”. Fransızlara göre dünyanın en güzel caddesi. 1950 mt uzunluğunda olan caddenin bir ucunda Concorde Meydanı diğer ucu ise Zafer Takı yer alır. Caddede dünyanın en ünlü modacılarının mağazaları, tiyatro ve sinemalar ile tipik Fransız kafeleri bulunmakta.
Şanzelize; 1600’lü yılların başında tarla iken ilk peyzaj çalışmaları başlamış ve 1800’lü yıllarda dünyaya örnek bir bulvar haline gelmiş. 1838 yılında ünlü Alman asıllı Fransız mimar Jacques Hittorff tarafından yaya kaldırımındaki sokak lambaları tertip edilmiş ve hala Şanzelize’de o zamandan kalma sokak lambaları kullanılmakta.
9- Arc de Triomphe ( Zafer Takı ): Napolyon Savaşları döneminde Fransa adına savaşan askerlerin anısına 1800’lü yılların başında yılında yapılan anıtın yüksekliği 51 mt. Asansörle terasına çıkabilir. İç duvarlarının üzerinde 558 Fransız generalinin isimleri yazılmış ve savaşta ölenlerinin adlarının altı çizilmiş. Dört ana sütunun kısa taraflarında ise Napolyon savaşları boyunca yaşanan en büyük muharebelerin adları yer almakta.
10- Lafayette: 1893’de küçük bir tuhafiye dükkanı olarak açılıp sonra Paris’in en meşhuru olan 10 katlı büyük bir alışveriş mağazası olan Lafayette, Hausmann Bulvarında.
11- Opera Binası: 1858 yılında III.Napolyon ve eşine düzenlenen suikastten yara almadan kurtulan Napolyon, suikastin düzenlendiği yere opera binasını yaptırmış, 1875 de açılan binanın dışında Mozart, Beethoven gibi müzik dâhilerinin adları yazılı.
Paris, baharda bir haftasonu kaçabileceğiniz romantik bir şehir. Yukarıda saydığım yerlere ilave olarak parkları da meşhur Paris’in… Konaklama için booking.com gibi sitelerden rezervasyon yapabilirsiniz. Havalimanında ve otellerde basit gezi rotalarını içerek haritalardan ücretsiz temin edebilir ve Fransızca bilmeden de kendiniz de tek başınıza gezebilirsiniz.
3 yorum
Bu kadar güzel bir anlatımla Paris’i görmüş kadar olduk.İlk fırsatta görüleceklere eklendi.
Teşekkür ederim Ramazan bey, en yakın zamanda gitmenizi dilerim.
Yazınız hem bilgilendirici hem de samimi.. Teşekkürler. Ayrıca, Paris’e gitmeden önce Midnight in Paris filmini de izleyin derim.