Viyana’nın meşhur pastaneleri…

Viyana denince aklıma gelenler; opera, pasta ve kahve… Viyana seyahatimden önce içimden tuttuğum dilek” bir pasta imalatına girebilmek ve o süreci izlemek” idi ancak Viyana’daki arkadaşım bunun mümkün olamayacağını daha ilk günden iletmişti bana…

Kahve,  bildiğimiz Türk kahvesi…  Osmanlı, Viyana kuşatması sırasında buralara kadar getirdiği kahveleri, kuşatma sonrası geri götürmemiş ve Viyana’da bırakmış, o gün bugündür Türk kahvesi popüler olmuş , gayet de güzel pişiriyorlar…

Pasta ve kahve keyfini yaşamak için, yorgun geçen günün beş çayı vaktinde tarihi  Cafe Sacher ’e gittik.   Viyana Opera Binasının hemen karşısında, Hotel Sacher’in girişinde, ancak içeri girmek için bile sıra var, bir süre bekledikten sonra yer gösterilebildi. İç mekanda kırmızı kadifeli koltuklar, eski küçük masalar ve sandalyeler, yıllardır değişmediği anlaşılan bir dekorasyon vardı, müşteriler ise ağırlıklı olarak turist , orta yaş ve üzeri…

Meşhur Sacher pastasından siparişlerimizi verdik, kahve ve pasta… Tarifi sır gibi saklanan pastanın kekinin arasında ince bir kat kayısı marmeladı var, çok ıslak ya da çok kuru değil ve üzeri çukolata kaplı. Her dilim pasta, üzerinde bir adet de Sacher yazılı çukolata ile servis ediliyor.  1832 yılından beri aynı tarifle yapılan bu pasta sayesinde gerek cafe gerekse Sacher ailesinin Viyana ve Salzburg’daki otelleri turist akınına uğramakta.  Avusturya Prensinin konuklarına farklı ve özel bir tat ikram etmek isteyişi üzere verdiği siparişi tatlılardan sorumlu ustanın hastalığı nedeniyle 16 yaşındaki çırak Franz  Sacher yerine getirmiş ve pasta ilk defa bu şekilde yapılmış. Pastanın patenti Hotel Sacher tarafından alınmış ve tüm dünyada bilinen bir tat ve marka haline gelmiş.

Sacher pastalarının bir de rakibi var: Demel…  Viyana’yı ziyaret edenler sanırım bizim yaptığımız gibi bu iki cafenin de pastalarını test ediyorlar 🙂

Demel Cafe ‘nin dikkat çeken vitrininin önünden geçerken önce arkadaşım girdi içeri, uzunca bir süre çıkmayınca ben de girdim , pasta ve çukolata çeşitleri arasında gezerken gözüme camekanlı bir bölüm çarptı, ilerledikçe bu mekanın aslında Cafe Demel’in imalathanesi olduğunu görmek beni inanılmaz heyecanlandırdı, ekip tempolu bir şekilde çeşit çeşit pasta yapıyordu. Kameramla önüne konuşlandım ve keyifle izledim… Çok katlı cafenin üst katına çıkıp pasta ve kahve siparişlerimizi verdik, Demel’de yediğim pastayı daha çok beğendim. Demel’in dekorasyonu Sacher kadar özel değildi, içerde çalınan müzikler ise Viyana’ya uygun klasik müziklerdi.

Seyahate başlarken tutmuş olduğum dilek gerçekleşmişti:)