Pokhara, dünyanın çatısı olan Himalayalar’ ın Annapurna etekleri ile Fewa Gölü kıyısı arasında yer alan, Nepal’in dört büyük kentinden biri. Dünyanın 8000 metre üzerindeki 3 zirvesi olan Annapurna , Manaslu ve Dhaulagiri ‘ye en yakın yerde olması Pokhara’yı ülkenin turizm merkezi haline getirmiş. Dağcılar ve trekkingciler yılın her döneminde gelirler bu bölgeye. Açık havada Annapurna ‘nın Fewa Gölüne yansıması seyredeğer muhteşem bir manzaradır. (aşağıdaki Annapurna’ya ilişkin kolajda yer alan fotoğraf Google görsellerden alınmıştır.)
Pokhara’ya Kathmandu’dan uçakla 40 dakikada, karayolu ile 7-8 saatte ulaşılabiliyor. Karayolu boyunca köyleri, nehirleri izleyerek harika bir doğa manzarasında ulaşmak kulağa hoş gelse de yolda geçen uzun zaman oldukça yorucu. Chitwan’dan Pokhara’ya gideceğimiz için karayolundan gitmek zorundaydık ve yaklaşık 3.5 saatlik bir araba yolculuğu ile varabildik. Aslında Nepal’de şehirlerarasındaki mesafe kilometre bakımından çok yakın ancak yolların bildiğimiz otoyol gibi olmaması ( tek şeritli gidiş dönüş, dar, asfalt yetersizliği vb… ) nedeniyle hız yapılamıyor ve neredeyse 200 km mesafe 4-5 saatte ancak gidilebiliyor. Dezavantaj gibi görünen bu durum sayesinde Nepal kırsallığını koruyabilmekte. Güzergah boyunca bol bol dere geçtik, kano ve rafting yapan turistler, yeşil pirinç tarlaları , dere geçişleri için yapılmış çelik asma köprüler, köylü kadınlar ve öğrenciler, sabana koşulan hayvanlar, keçiler fotoğrafik açıdan iştahımızı kabartsa da biran önce Pokhara’ya varma heyecanı ile molaları kısa tuttuk.
Annapurna’yı beklerken
Pokhara’daki ilk günümüzde aşırı yağmurdan dolayı ne dağları ve zirveleri görebildik ne de Fewa Gölünde renkli kayıklarla gezinti yapabildik. Sabahın erken vakti rehberimiz araçla bizi alıp gündoğumu izlemek üzere Annapurna’yı yamacından görebileceğimiz Pokhara’nın yüksek seyir terası olan Sarangkot ‘a götürünceye kadar zirve heyecanı duymamıştım. Sarangkot, turistlere özel loca haline getirilmiş, tripodlar kameralar kurulmuş, çay ikramları eşliğinde herkes güneşin ilk ışıklarını bekliyor, güneş çıkarsa ancak Annapurna’nın zirvesi aydınlanacak ve kendisini gösterecek. İşte o an nefesler tutuldu, güneşin karşısındaki zirve açılır gibi oldu, ama sis ve hava şartları berrak bir görüntü yakalamamızı engelledi. Annapurna’nın zirvesini tam olarak göremesek de bu bekleyiş herkesi heyecanlandırdı. Hava durumu yağışlı ve sisli olmasa idi dağları ve gölü yamaç paraşütü yaparak fotoğraflamayı çok istiyordum. Yamaç paraşütünün yanı sıra dağların zirvesini görmek için küçük pır pır uçaklarla zirve turu da yapılıyor.
Pokhara’daki Budist Tapınakları
Gündoğumu sonrasında bir Budist tapınağını ziyaret ettik, içeride bir grup kadın tarafından ayın yapılmakta idi, izin alarak katıldım. Kadınlar kendi müziklerini kendilerini seslendirerek dualarını ve ibadetlerini yerine getiriyordu. Pirinç taneleri , çiçekler ve boyalar önce din adamı tarafından dualandı , sonra da boya kadınların alınlarına sürüldü. Sabahın erken vaktinde tapınak ibadet edenlerle dolup taştı. Nepal halkı günün her vakti ibadet ediyor neredeyse. Din, ibadet yaşamın önemli bir parçası bu ülkede.
Pokhara’nın en çok ziyaretçi alan tapınaklarından biri World Peace Pagoda
World Peace Pagoda; Annapurna’nın karşısındaki 1100 metre yüksekliğindeki tepede kurulmuş. Tapınağın bulunduğu yer Fewa Gölü’nün manzarasına hakim. Tapınağa çıkmak için belli bir noktaya kadar araç gittikten sonra yürümek zorundasınız. Fewa Gölünden kayıkla geçmek de mümkün ama o zaman bir saatlik bir tırmanış yapmak zorunda kalırsınız, insanlar her iki yolu da kullanıyorlar. Merdivenleri saymadım ama oldukça yorucu idi, zirveye çıkıldığında herşeye değer bir manzara ile karşılıyor insanı. İkinci dünya savaşından sonra barışa atfen dünyanın 80 farklı bölgesinde kurulan peace pagodalardan biri de Pokhara’daki bu tapınak. Beyaz tapınağın etrafında dört tane özel heykel var ki bunlar Japonya, Srilanka, Tayland ve Nepal ‘den tapınağa hediye edilmişler ve her biri yaşamdan bir öğretiyi simgeliyor. Tapınağın etrafını ayakkabılarınızı çıkararak tavaf edebiliyorsunuz. Tapınakta bir tane görevli din adamı var, o da bembeyaz kıyafetler içinde ve çıplak ayaklı.
Fewa Gölünde Sandal Gezisi ve Tal Barahi Tapınağı
Pokhara aslında tam bir göller yöresi. Fewa Gölü ise şehrin kıyısında kurulduğu göl, renkli sandallar ile gölde keyifli bir gezintiye çıktık. Sandalcılar kadın erkek karışık. Kadınlar Nepal’de her alanda çalışıyor neredeyse. Göl kenarında kadınlar çamaşır çiteliyor, çocuklar yıkanıyordu. Gölün ortasındaki Tal Barahi Tapınağı Hindulara ait tanrı Vişnu’ya adanmış, tapınak gün boyu sandallarla gelen ziyaretçilerle dolup taşıyor, uzunca kuyruklar oluşuyor mum yakıp dua etmek için. Bu tapınağa sadece sandal ile ulaşılabiliyor.
Gupteshwor Mahadev Mağarası ve Şelalesi
Pokhara su kaynakları açısından çok zengin: Göller, nehirler, şelaler… . Mahadev mağarası ile şelale arasında bir kaç yüzmetre mesafe olsa da şelalenin suyu mağaraya kadar gidiyor. Mağarada yarasalar ile heykeller var ancak ışık çok yetersiz olduğundan fotoğraf çekimi de çok zordu. Mağaraya inen merdivenler ile merdiven boyunca oldukça estetik vücutlu kadın erkek heykelleri henüz yeni yapılmış.