Bosna Hersek’e yaptığım üç günlük seyahatten iki kilo alıp döndüm… Tek tesellim, ben değil kim gitse aynı durumda olurdu… Gördüğüm gezdiğim diğer yazılarda kalsın, neler tattım neleri beğendim onları paylaşayım bu yazıda…
Saray Bosna’ya gitmeden önce internetten araştırdığım kadarı ile Boşnak ailelere yemeğe misafir olunabiliyordu özel gurme turları ile. Başçarşı içindeki bir turizm acentasına gittim ve gurme turunu almak istedim, amaç sadece ev ortamında yemek değil, aynı zamanda o insanları tanımak, yaşam hikayelerini dinlemek, farklı bir akşam geçirmekti. Benden başka kimse bu turu talep etmemiş, min. 3-4 kişi ile yapılan bir turmuş, o nedenle hayalini kurduğum akşam yemeğini maalesef yaşayamadım.
Boşnak yemekleri hamur ve et ağırlıklı… Boşnak böreğinin ve mantısının namını hepiniz duymuşsunuzdur, zaten İstanbul – Ankara-Bursa – gibi büyükşehirlerde Boşnak börekçilerinin sayısı da bir hayli var. Bir de vatanında yemek var bu yemekleri, yöreye özgü su, yağ, ateş eşliğinde…
Saray Bosna’nın kalbi sayılan tarihi Başçarşı, öğle saatlerinden itibaren mis gibi köfte kokmaya başlıyor. Kahvaltı yapmadığımdan öğlen saatlerinde bu kokuyu takip ettim ve Galatasaray Köftecisi Cevabdzınıca önünde buldum kendimi. Açık alandaki masalarda boş yer yoktu, içeride oturdum. Bosna’da köfteye cevabi deniliyor, bizdeki Tekirdağ köfteye benziyor tadı ve görüntüsü… Ben de cevabi istedim, ama yan masada gördüğüm porsiyonda köftenin yanında kaymak da vardı, normalde kaymak pek yemesem de bugün herşeyi denemek istiyorum:) Servis hızlı, çabucak geldi kaymaklı cevabi, yanında da ayran niyetine yoğurt. Bosnalılar ayran demiyor yoğurt diyorlar, kıvamı da ayrandan daha yoğun. Servis tabağında tırnak pide ve sote soğan hep oluyor. Sıcak köfteleri kaymağa bulayıp bulayıp yiyorsunuz, nefisss!!! ( Fiyatı : 4.5 euro)
Bosnalılar böreğe sac da diyorlar burek de… Sebil’i geçip köşeden sola dönünce iki tane börekçi var, Buregdzınıca Sac ve Buregdzınıca Bosna; her ikisinde de böreği tattım, favorim Bosna Buregdzınıca… Börekler köz ateşinin arasındaki tepsilerde pişiyor. Çıtır çıtır oluyorlar… Patatesli, kıymalı, peynirli, ıspanaklı peynirli türleri var. Dileyene böreğin üzerine yoğurt sos gezdiriyorlar, yoğurt sosa kaymak diyorlar. Diğer alternatif ise börekleri tepside iken komple yoğurta buluyorlar… Ben yoğurt sos gezdirilmiş patatesli ve kıymalı böreği beğendim, tek kelime ile nefisss!!! ( Fiyatı: 2.5 euro)
Sebil’in sağ tarafından gidip ilk sağa döndüğünüzde Dzenita restoranı göreceksiniz. Tamamen rezervasyon ile çalışıyorlar. Ben de otelden rica ettim ve akşama yer ayırttım. Akşam yemeğine 20.00 den itibaren gidiliyormuş, ben de 20.30’a doğru günbatımı izledikten sonra gittim. Lokal ve sıcak bir yemek yemek istiyorum dedim, Bosna aperatifi diye bir tabak yapmışlar… İçinde ise dolma türleri ile kavurma et var. Daha önce arpacık soğan dolması hiç yememiştim, siparişi verirken acabalarım oldu ama denemek istedim. Tabak kesinlikle doyurucu, önce bunu ifade etmeliyim. Minik minik arpacık soğanların ortası boşaltılıp kıymalı dolma içi ile doldurulmuş, arpacık dolması olmuş… Biber dolması, yaprak sarma, kavurma et ile tabak tamamlanmış ve güzel bir seçenek olmuş. Üzerine de iki kaşık yoğurt ve yağ sos gezdirilmiş. Yanına Sarajevsko lokal bira istedim. tek kelime ile nefisss!!! ( Fiyatı : 7.5 euro)
Mostar’da köprü manzaralı, bölgenin iyi bir restoranında öğle yemeği molası vermiştim. Ülkenin kuzu tandırı, kuru eti, kırmızı eti meşhur, ben de ızgara et tadayım dedim. İki koca dilim ızgara et, yanında soğan, lahana salata ve patates tava ile servis edildi, soğan tüm et yemeklerinde ve köfteve tabaklarında oluyor, yanında kırmızı şarap aldım, sonrasında ev yapımı çok katlı baklava ve bir fincan çay… Et lezizdi ama ortam fazla turistik idi. Baklava biraz hamur gibiydi, ben daha çıtır beklerdim…Nefis diyemeyeceğim.(Menü fiyatı 15 Euro )
Tavukla yapılan Bey Çorbası en meşhur çorbaları, ben klasik sebze çorbası sipariş ettim, otantik bir kapta gelen çorbanın içinde yıldız makarna yoğun şekilde vardı, sebze filan göremedim içinde, lezzeti yerinde olmakla beraber özelliği yoktu.
Türk Kahvesi ile benzer tadı olan Bosna kahvesinin bana göre tek farkı sunumu… Gümüş ya da bakır kapların içindeki kulpsuz ve tabaksız fincan, bir bardak su, minik cezve, iki kesme şeker ve bir lokum metal bir tabakta servis ediliyor. Kişi damak tadına göre kahvesine şeker katıyor ya da lokum ile kıtlama gibi içiyor. Bu arada cezveden iki fincan kahve çıkıyor. Hemen her yerde kahveci görebilirsiniz, sunum hep aynı…. (Fiyatı : 1 euro )
SarayBosna’da Ferhadiye caddesinin sonuna doğru sarı bir bina göreceksiniz, 7-8 basamakla çıkılıyor. Burası pazar yeri. Kuru et çeşitleri, sucuk çeşitleri, kaymak, peynir, yumurta vb. gıdalar satılıyor. Etin yağ durumuna göre fiyatı değişiyor. En yağsız kuru etin kilosu 10 Euro iken, yağ oranı yüksek kuru etin kilosu 5-6 euroya kadar düşüyor. Vakumlatıp uçağa yanınıza alabilirsiniz. Dilerseniz incecik pastırma gibi kesip öyle yiyebilirsiniz, ama tavsiyeler kurufasulye ile yenilmesi yönünde…
Notlar:
- Restoranlarda su musluktan servis ediliyor, ücret alınmıyor.
- Köfteci, börekçi, kahveci neredeyse her yerde metal tepsi tabaklarda servis yapılıyor, porselen tabak görmedim.
- Nargile çok yaygın, akşam üzeri ve yemekten sonra nargile kafeler adeta coşuyor.
- Tatlı, pasta çeşitleri çok, Başçarşıda güzel pastaneler var.
1 Yorum
Çok lezzetli ve uygun fiyatı gözüküyor. Keşke sipariş verseydim Kuru et, kaymak… 🙂