Marakeş; kızıl keşmekeş…

0

Marakeş; Fas’ın doğusunda Atlas Dağlarının eteklerinde , Büyük Sahra çölü yolu üzerinde , ülkenin büyük şehirlerinden. Berberi dilinde anlamı ” tanrının toprakları” olan Marakeş’e toprak renginden dolayı  ” kızıl şehir” de denilmekte.

Türkiye’den Marakeş’e  direk uçuş bulunmamakta ancak  Kazablanka’ya 4 saatlik direk uçuş sonrasında yaklaşık 2-2,5 saatlik keyifli  bir tren yolculuğu ile ulaşmanız mümkün.

Marakeş’e vardığımda bu kenti Kazablanka’dan daha sıcak ve ruhuma  daha yakın buldum. Otelim küçük ancak tam merkezde Koutoubia Cami ‘nin hemen karşısında ve Jemaa El Fnaa Meydanı ‘na beş dakikalık bir yürüme mesafesinde. Fas’ta evlerin pencereleri genellikle çöl kültüründen olsa gerek alışılagelmişin dışında küçücük ve tavana yakın, kaldığım otelde de bunu görüyorum, yani tipik Moroc kültürü, ancak odada fazla zaman geçirmeyeceğimden çok da önemsemiyorum.

Koutoubia Camii 12.yy da yapılmış, minaresi köşeli ve  77 mt. yüksekliğinde,  şehirde bu camiden daha yüksek yapı yapmak yasak o nedenle de neredeyse her yerden görünüyor. Adını bir zamanlar etrafındaki kütüphanelerden alan camiiye müslüman olmayan ziyaretçilere giremiyor.

IMGP8979

Jemaa El Fnaa Meydanı Marakeş’in kalbi ve UNESCO Kültür Mirası Listesinde,  yılan oynatıcıları, kınadan dövme yapanlar, falcılar, yerel kıyafetli çalgıcılar, hokkabazlar, çember atmaca vs gibi günümüzde pek de görülmeyen oyun oynatıcıları ve her türlü yemek tezgahları  ( helva, çay, kelle paça, salyangoz çorbası, haşlanmış yumurta, hamur işleri vb. ) ile oldukça kalabalık ve cıvıl cıvıl bir yer. Bir süre sonra ben de bu curcunaya ayak uyduruyorum, önce salyangoz çorbası içip (ilk defa deneyimledim), sonra helya ve yeşilçay.  İstanbul’un Kapalı Çarşısını andıran Marakeş Souk’a ( souk = çarşı)  bu meydandan birkaç giriş kapısından girmek mümkün, ancak benim seyahatim Kurban Bayramına denk geldiğinden çarşının içindeki  dükkanların neredeyse hepsi kapalı idi, oysa bu çarşı dericiler ve deri boyacıları ile meşhur ve fotoğraflamayı çok istiyordum. Kalabalığa alışık olmayanlar için bu meydan yorucu gelebilir ama önerim  teras konumundaki cafelerden birine çıkarak bir çay molası vermeniz, yukardan izlemek oldukça keyifli, çay bildiğimiz siyah demlenen çaylardan değil, naneli yeşil çay, ayrıca şekerli servis yapılıyor.

IMGP9013

Marakeş’in botanik bahçesi de çok meşhur ve çölde bir vaha hissi uyandırıyor insanda. Büyük görkemli otellerin bulunduğu bölgede , etrafı çevrili, düzenli ve güzel bir şehir parkı.

Marakeş’in denize kıyısı yok, ortasından bir nehir akmıyor, antik tarihi bir kültüre de sahip değil. Peki insanlar bu şehre neden geliyor diye düşünmüştüm ilk gördüğümde. Ama bu kızıl şehir beni de keşmekeşliği ve Moroc kültürü ile  ilk günden büyülemişti.  Atlas Dağları ve çöl güzergahının üzerinde oluşu, lüks otelleri ve kumarhaneleri ile Marakeş Avrupalı ortayaş üstü turistlerin de sevdiği bir turizm bölgesi.

Deri çanta ve aksesuar, safran, el dokuma kumaş, argan yağlı bakım ürünleri alabilirsiniz ancak çok sıkı pazarlık yapınız çünkü Fas’da turistlere normal fiyatın çok çok üstünde fiyat söylüyorlar.

Önerilerim:

  • Şehri günboyu kullanım imkanı sağlayan üstü açık turist otobüslerinde kulaklık ve harita ile gezmek çok pratik, dilediğiniz noktada inip, dilediğiniz noktada binebiliyorsunuz.
  • Fotoğraf tutkunları Marakeş’e bayram tatili haricinde gelirse  tabakhaneler ve souklar da açık olacağından harika kareleri yakalayabilirler.
  • Şehrin arka sokaklarında gezerken temkinli olmakta fayda var.
  • Elinize ya da ayak bileğinize kınadan dövme yaptırın.
  • Renkli Moroc şallarından alıp başınıza bağlayarak gezin, hem güneşten korunmuş hem de Moroc halkı ile iletişiminize pozitif katkı yapacaktır.
  • Jemaa El Fnaa Meydanı‘nı hava kararınca terastaki kafelerden birine çıkıp izleyip.
  • Hijyene takılmamaya çalışın yoksa aç kalırsınız.
Share.

Yorum Yap

This site uses Akismet to reduce spam. Learn how your comment data is processed.