Silifke: Torosların Eteğinde Sessiz Bir Güzel

Silifke’yi nasıl bilirsiniz diye sorsam, eminim ki bir çoğunuz benim gibi kaşıkla oynan oyunu ve türküsü ile biliriz dersiniz. Yurdumuzun gizli kalmış bir çok hazine yerleri gibi Silifke de Toros Dağlarının eteklerinde, Göksu Irmağı’nın iki yakasında kendi halinde, mütevazi, sessiz bir güzel… Mersin’in ilçelerinden olan Silifke’ye nisan ayı başlarında yani tam da baharda yapmış olduğum keşif gezisinde gördüm ki Silifke’yi bir iki günde gezmek mümkün değil, söylediğim gibi sadece keşif turu yapılabilir ancak.

Silifke’de ne hikayeler, ne tarihi eserler, ne doğal güzellikler gizli kalmış meğer…

Silifke’de Gezilesi Görülesi Yerler

Efsanevi Kız Kalesi

Günümüzde denizi, plajı ile tam bir tatil beldesi olan Kız Kalesi, Mersin – Silifke arasında. Karayolunun bir tarafında meyve ağaçları arasında antik çağlardan kalan tarihi eserler, deniz tarafında ise sakin bir deniz ve Kız Kalesi karşılıyor ziyaretçileri. Bu bölgede M.Ö. 4.yy’da Grekler tarafından kurulmuş Corycus, döneminde Kilikya’nın en önemli liman kentlerinden imiş ve kenti çevreden gelecek saldırılara karşı korumak için 12.yy’da Kız Kalesi yapılmış.

Denizden 200 m. açıktaki kalenin bir de efsanesi var. Efsaneye göre; Corycus kralının bir kızı varmış ve kral kızını çok severmiş, bir gün falcılardan biri kızının büyüyünce yılan tarafından sokularak öleceğini söylemiş, buna çok inanan kral kızını yılanlardan korumak için denizin ortasına kale yaptırarak kızını bu kaleye yerleştirmiş, ama bir gün üzüm sepetiyle kaleye gelen yılan kızı sokmuş ve ölümüne neden olmuş.

Azize Tekla Yer Altı Kilisesi (Meryemlik)

Hristiyanlığın ilk kadın din şehidi olarak anılan Azize Tekla, M.S. 1 yy’da henüz 17 yaşında ve Konya civarında yaşarken Hz. İsan’nın havarilerinden olan Tarsuslu St.Paul ve yaymaya çalıştığı Hristiyan dini ile tanışır. Azize Tekla da kendini dine adar, propaganda çalışmaları yaparken ölüm tehditleri dahi alır ve bulunduğu yöreden kaçarak Mersin bölgesine gelerek mağarada gizlenmeye başlar, bu sırada da çevredeki ihtiyacı olan insanlara mucizevi şifalar dağıtır, saklandığı mağarada bir gün öldürüleceği sırada yine mucizevi şekilde kaybolur. Ardından mağara kiliseye dönüştürülür.  Azize Tekla’nın kaybolduktan sonra da zaman zaman insanlara yardım ettiğine inanılır. Kilisenin bulunduğu alanda dört kilise, su sarnıçları, hamam gibi yapılar da bulunuyor.

Cennet Bahçesi Narlıkuyu

Silifke’ye 20 km. uzaklıktaki Narlıkuyu, Cennet-Cehennem çöküğünün devamında sahilde küçük bir koy. Balık restorantların çevrelediği bu sevimli koy şimdilerde turistik olsa da çok güzel. Soğuk dere suyunun turkuaz denizle, denizin ise yeşilliklerle buluştuğu Narlıkuyu insana huzur veriyor. Denizin altındaki tatlı ve soğuk su kaynaklarının varlığı  bu koydaki suyun ısınmasına engel olduğundan deniz suyu hep soğuk ve denize girilemiyor.

Yörenin taze balıkları vitrinlerde yerini alırken; kaya koruğu, çağla, yeşil zeytin ve çeşit çeşit turşular da balıklara inat ahenkle sıralanmış insanın aklını çeliyor.

Cennet-Cehennem çöküğünü gezdikten sonra, Narlıkuyu’da denize nazır oturup derin bir nefes çekmek bile yetiyor insana. Bu arada balık restorantlarına oturmadan önce, hemen girişteki Üç Güzeller Mozaği görülmeli, yemekten sonra ise Öğretmenin Yeri’nde sıcak sıcak lokma tatlısı yemeli…

Üç Güzeller Mozaiği

Narlıkuyu koyunda, denize ve su kaynaklarına yakın bir noktada bulunan hamam ve tabanındaki mozaikler M.S. 4.yy’dan kalma. Romalı kumandan Poimenious tarafından, kaynağın şifalı suyundan halk faydalansın diye yaptırılmış. Cennet çukurundan gelen kaynak suyunun sıcaklığının 8 dereceden 28 dereceye birden çıkıyor olması şifanın da kaynağı. Mozaikte Zeus’un üç kızı çıplak olarak dans ederken, ellerinde nar çiçekleri, etraflarında ise kumru ve keklikler uçuşuyor. Bu üç kız kardeşten Aglaia  parlaklığı , Euphrosyne neşe ve güzelliği, Thalia ise ışıltıyı simgeler.

Mozaiğin üzerinde Grekçe yazılan sözün Türkçesi : Ey konuk dost! Bu mucizeli suyu kimin bulduğunu, saklı kaynağı kimin gün ışığına çıkardığını merak ediyorsan, bil ki O, imparatorların dostu ve kutsal adaların dürüst yöneticisi Poimenious’ tur.

Bu Dünyadaki Cennet-Cehennem Mersin’de

Narlıkuyu’ya yaklaşık 2km mesafede bulunan Cennet Çöküğü ve Cehennem Çukuru birbirine 75 mt mesafede.

Cehennem Çukuru; adından da belli olduğu gibi ürpertici bir çukur, etrafı tel örgülerle çevrilerek güvenlik oluşturulmuş ancak balkon gibi bir çıkıntıdan çukura bakılabiliyor. Çukurun kenarları düz değil, dış bükey olduğundan içine inilemiyor, derinliği 128 mt olan çukurun ağız çapı ise 50-75 mt arasında.

Mitolojiye göre; alevler kusan yüz başlı ejderha, Etna Yanardağı’nın altına sonsuza kadar hapsedilmeden önce cehennem çukurunda tutulmuş.

Cennet Çöküğü; yeraltı deresinin tavanın çökmesi ile oluşmuş, ağız çapı 110mt ile 250 mt arasında, derinliği 70mt. Cennet çukuruna 450 basamaklı merdiven ile inilebiliyor, 300. basamakta ise 5.yy’da Meryem Ana’ya hitaben yapılmış bir kilise var.

Astım Mağarası

Cennet-Cehennem Çukurlarına 300 m. mesafedeki mağaranın, astımlı hastalara iyi geldiğine inanıldığından Astım Mağarası denilmiş. Merdivenlerden ortalama dört kat kadar yer altına inilerek girilen mağarada ilginç şekillerde sarkıtlar var. Nem oranı yazın %85, kışın ise %95 olan mağaranın uzunluğu 200 m. İçerisinde yarasa olmayan mağaranın aydınlatması yeterli düzeyde.

Dalından çilek toplayıp yemek

Silifke’de meyve ve sebzeler Göksu Deltasındaki doğal hava akımı nedeniyle zamanından önce oluyor, bu da yörenin tarım ekonomisine ciddi katkı sağlıyor. Türkiye çileğinin %40’ı Silifke’nin bereketli topraklarında yetişiyor. Nisan ayında dalından topladığım çileklere doyamadım desem yeridir. Sadece çilek değil, meyvenin her türü Silifke’de… Dilerim bir gün, dalından meyve yemek isteyenler için de gurme turları gibi aksiyonlar olur ve bu güzel coğrafyaya insanlar tarım turizmi için gelebilirler.

Silifke’de Gezilecek Diğer Yerler

Silifke; tarihi dokusu, doğal ve kültürel zenginlikleri ile dolu dolu bir turizm bölgesi olduğundan görülecek çok yere sahip. Arkeoloji meraklılarının, kuş fotoğrafçılığı ile ilgilenenlerin, ailecek geze geze tatil planlayanların, sırtçantalı genç kaşiflerin, yeme içmeye meraklı gezginlerin listelerine alması gereken bir rota Silifke.

Silifke’de sizleri  başka neler bekliyor:

• Silifke Kalesi
• Göksu Deltası
• Tekirambarı Su Sarnıcı
• Jüpiter Tapınağı
• Alaaddin Camii
• Reşadiye Camii
• Silifke Müzesi
• Atatürk Evi Müzesi
• Kültür Evi
• Silifke Hükümet Konağı
• Demircili Anıt Mezarı
• Uzuncaburç antik kalıntıları
• Olba antik şehir
• Cambazlı Kilisesi
• Işıkkale Bizans kalıntıları
• Zeus Tapınağı
• Adam Kayalar kabartmaları
• Boğsak Adası tarihi kalıntıları

ve daha sayısız antik kalıntılar. Ayrıca yörede yapabileceğiniz diğer aktiviteler ise;

• Sualtı dalışları
• Yamaç paraşütü
• Jeep Safari
• Bisiklet rotaları
• Antik kent trekking yürüyüşleri

Silifke’ye Ulaşım ve Konaklama

Havayolu ile gelmek istediğinizde; Adana’ya ucuz uçak bileti kampanyalarını takip ederek gelebilir, Adana’dan ise dilerseniz önce Mersin, sonra Silifke otobüsleri ile ulaşabilirsiniz ya da Adana’dan seyahat takviminize uygun araç kiralayarak dilediğiniz noktada dilediğiniz kadar gezme molası vererek konforlu bir gezi planı yapmak mümkün. Karayolu gelmek isteyenler ise Türkiye’nin her yerinden Mersin’e düzenli otobüs seferleri yapılıyor.

Hem kültürel bir tatil hem de deniz güneş tatili olsun diyorsanız Altın Orfoz Otel‘de konaklayabilir, Silifke’de gezilecek her yere kolaylıkla ulaşabilirsiniz.

Mersin merkezde konaklamak isterseniz de Sultaşa Otel ya da Hostapark Hotel güzel alternatif olabilir. Merkezde konaklayıp Mersin’in dört tarafını gezebilirsiniz.