Vinales; Havana’nın batısında, Pınar Del Rio eyaleti sınırlarında Küba’nın en kaliteli tütünlerinin yetiştirildiği vadi. Havana’dan çıkıp Vinales’e doğru ilerledikçe yeşilin tonları da değişerek artıyor, artık neredeyse köylerden ve tarlalardan başka bir şey görmemeye başlıyoruz.
Tarım alanlarında atların, öküz arabalarının dışında ne bir traktör ne de başka bir tarım aleti kullanılıyor. Yani bu topraklarda hala geleneksel ve doğal tarım yöntemleri ile üretim yapılıyor. Bunun nedeni ise Küba’ya uygulanan uluslararası ambargonun devam ediyor olması. Yokluk içindeki bu coğrafyada dünyanın en kaliteli puroları üretiliyor ve tüm dünyaya sunuluyor.
Küba’nın en önemli gelir kaynağı tarım ve turizm, bu ikisi Vinales’de birleşmiş. Havana’ya ortalama 2 saat mesafedeki Vinales’e turistler günü birlik ya da konaklamalı geliyorlar.
Mural de la Prehistoria dünyanın en büyük açık hava resmi
Vinales’i ziyaret edenlere çoğunlukla Mural’da öğle yemeği molası veriliyor. Dünyanın en büyük açık hava resmi yapılmış kayalara. Uzaktan ilk gördüğümde eski, tarihi bir resim ama sonradan renklendirilmiş sanmıştım, oysa ki 1961 yılında ressam Morillo tarafından yaklaşık 4 senede yapılmış, tarih öncesi bu vadide yaşayan canlılar resmedilmiş. 120 mt / 180 mt boyutundaki duvar resmi Vinales vadisi kapsamında 1999 yılında Unesco koruma listesine dahil edilmiş.
Bu resmin hemen yanındaki restoranda klasik Küba mutfağına ait yemekler yine klasik Küba müzikleri eşliğinde sunuluyor. Yaklaşık bir saat kadar süren molamızdan sonra fotoğraflarımızı çekiyoruz ve yolumuza devam ediyoruz. ( Fısıltı; şahsi düşüncem buraya ayıracağınız zamanda trekking, atla gezinti ya da yeraltı nehir gezintisine katılmak daha heyecanlı olabilir.)
Renkli Vinales evlerinde konaklayın
Vinales’in ana caddesi boyunca sıralanmış rengarenk evleri görünce bir boya firması sponsor mu olmuş diye geçirdim içimden:) Ülkede yokluk olsa da boya konusunda çok iddialılar, evlerin duvarları hep canlı renklerle boyalı, eski bir görüntü izlenimi vermiyor. Evlerin özelliği; bahçe içindeler, tek katlılar, balkonları kesinlikle var, balkonlarında ise sallanan sandalyeler olmazsa olmaz…
Bir çoğunun üzerinde ters çıpa şeklindeki casa -kiralık ev sembolü ve telefon numarası yazıyor. Vinales’de bu evlerde bir gece uyumak isterdim.
Akşam serinliği düşünce Kübalılar evlerinin önündeki verandaya çıkıp sallanan sandalyelerinde oldukça sakin ve relaks bir durumda sohbetliyorlar. İletişime açıklar, siz selam vermezseniz onlar size “holaaa” diye sesleniyorlar. Evlerini ziyaret edebilir, içine bakabilirsiniz. Televizyon, koltuk, yatak ve mutfak eşyası… Hem çok eskiler, hem de çok temel ihtiyaçları karşılayacak kadar az… Halı yok mesela… Ama gördüğüm evlerin hepsi temiz idi.
Tütün deposunu ziyaret edin

Dünyanın en kaliteli tütünlerinin yetiştiği bu kırmızı topraklardan üçgen gibi sivrice yükselen ahşap çatılar birer tütün deposu. Tarlanın bir kenarına, tamamı ahşaptan ve tek katlı yapılan tütün deposunun içinde sarartılmaya bırakılan tütün yaprakları, bir sonraki aşamada puroya dönüşecekler.
Tüm topraklar Küba Devletine ait, çiftçiler ne üretiyorsa %10’u kendisinde kalıyor, %90’ı devlete ait. Tütünleri üretenler de kendi purolarını kendileri sarıp markasız satıyorlar turistlere. Turistlerin bir kısmı tanesi 8-10 Euro verip Cohibo, Partagas, Rome&Julieta gibi markalı puro alacaklarına 1-1,5 Euro verip markasız ev yapımı puro alıyorlar köylülerden. Bu arada bir kişi sadece 20 adete kadar markasız puro çıkartabiliyor ülkeden, fazlası olursa ve yakalanırsa cezası var.
Tütün yetiştiren bir Kübalı aileyi evinde ziyaret ettik, yaşam koşullarını, evlerini yakından izleme fırsatımız oldu. Tütün tarlalarının etrafındaki muz bahçeleri de dikkatimi çekmişti ki tütünlerin fermantasyon sırasında muz yapraklarına sarıldığını, yeşil yaprakların ortalama 1-2 ayda sarardığını ve 6 ayda fermante olduğunu öğreniyoruz.
Ayrıca, puroların farklı farklı yani sarıdan kahverengine doğru değişen rengi tadını etkilemiyormuş, önemli olan bir puronun tek renk olması. Sonrasında puronun elde nasıl sarıldığını izledik, yapraklar itinayla düzeltiliyor, kenarları kesiliyor, sıkı sıkı sarılıyor, puroyu iki parmak arasında yuvarladığınızda kulağınıza hiç ses gelmemesi ideal olanı, sıkı sarılmışsa gelmezmiş.
Diğer tarafta evin annesi tencerede bizim için kahve pişirdi, süzdü ve ikram etti. Tadı çok sert olmayan, içimi bana göre yumuşak sayılacak türden bir kahve. Mutfaktaki eşyalar oldukça eski, alışık değiliz bu kadar sade bir mutfağa…
Vinales Vadisinde müthiş gün batımına ve doğumuna tanık olun
Günbatımında Vinales Vadisini en iyi izleyeceğimiz yer geceyi geçireceğimiz Los Jazmines otelinin terası. İçinde dolaştığımız vadinin ne kadar farklı, ne kadar güzel olduğunu terasa gelinceye kadar idrak edebilmiş değildim. “Fotoğrafı dışarıdan ve yukarıdan görmek” bu durumu anlatabilecek en güzel ifade sanırım. Güneş henüz batmamış ancak tepelerin arkasından kayboluyordu ki otelin seyir terasına geldik. Muazzam yeşil bir vadi, enteresan tepecikler… Anlatımı çok sade biliyorum ama görselliği inanılmaz güzel. Sanki Vietnam’da Hanoi körfezindeyim.
Mogotes denilen bu kireçtaşı kubbeciklerinin yükseklikleri 180 mt ile 360 mt. arasında değişiyor. Vadinin milyonlarca yıl önce aslında deniz olduğu, su çekildikçe erimeyen taşların şimdiki kubbeleri oluşturduğu anlatılıyor. Fosil kalıntılarının bulunduğu vadinin topraklarının neden bu kadar verimli olduğu aşikar. Hava, su, nem oranı, toprak bu kadar özel bir coğrafya ve sonucunda tütünün en iyi yetiştiği bir vadi…
Güneşin son ışınları havuzun üzerinde iken fotoğraf makinalarını bırakıp bu anın keyfini çıkarmak için mayolarımızı giydiğimiz gibi havuza yetişiyoruz.
Vinales Vadisi 1999 yılında Unesco koruma listesine dahil edilmiş. Vadide tütün tarlalarından başka yürüyüş parkurları da mevcut, turlara katılıp eko yaşam, trekking, atla gezinti, mağara ziyaretleri yapılabiliyor. Bu bölgede mağara sayısı da fazla, yer altı nehrinin olduğu bir mağarada boat turu da yapılıyor. Ama ben hala manzaraya büyülenmiş bir şekilde gün doğumuna saat kuruyorum.
Sabah ilk önce gün doğumunu odamın balkonundan fotoğraflamaya başladım, harika bir sis bulutu var mogoteslerin arasında. Sonra dayanamayıp önce bir üst katın balkonuna, sonra havuz başındaki terasa, sonra en üstteki seyir terasına kadar çıkıp bu doğa harikasının farklı ışıkta ne kadar muhteşem bir görüntüye büründüğünü izledim, güneşin kızıl ışınlarının sisleri pembeye çevirmesine ve yeşil kubbeleri aydınlatmasına hayran kaldım.
Diğer notlar;
- Vinales vadisinde bu anlattıklarımın dışında 1-2 günlük trekking turu, bisiklet turu, atla gezinti, yer altı nehir turu gibi alternatif gezi programlarına katılabilirsiniz.
- Havana’dan otobüs ile gelebilirsiniz, ancak bir kaç gün öncesinden otogardan biletinizi rezerve ettirmeniz gerekir, ya da bir kaç kişi iseniz 75-100 dolar arasında taksi ile anlaşabilirsiniz.
- Los Jazmines otel çok konforlu olmayabilir ama manzarası muhteşem, bir gece Vinales ‘de kalmak gerekir. Vinales içindeki casalarda kalıp otelin havuz başında birşeyler içerek günbatımını izleyebilirsiniz.
Sizin de Küba hayaliniz varsa ve ucuz uçak bileti bulursam gidebilirim diye düşünüyorsanız bu hayalinizden vazgeçmeyin, benim Küba hayalim biriktirdiğim turna puanlarla gerçekleşti, olmaz olmaz demeyin oluyor… Bana ve benim gibi keşfetmeyi seven onbinlerce insana ucuz uçak bileti bulmamazı sağlayan ve para puanlarla bedava uçak bileti imkanı yaratan Turna Travel‘e ayrıca teşekkür ederim.
2 yorum
Küba bir doğa ülkesi, insanları da bu doğanın bir parçası,öyle bütünleşik. Vinales bunun her anlamda hissedilebileceği bir yer. Aldığı nefeste bile duyuyor insan bunu farklı bir havayı çeker gibi.
Yeşili sevdiğimiz kesin, Vinales vadisi de gerçekten görsel anlamda etkileyici… Darısı görmek isteyenlere diyelim…